Konumuz futbol. Konu futbol olunca Barcelona ve diğerleri diyesim geliyor; ancak yelpazeyi biraz daraltarak ve de üzülerek Türk futbolundaki değişimleri ve gelişimleri yazmak istedim bugün. Değişim ve devrim aynı paralelde değerlendirilmesi gerekn kavramlar.Son iki yılda birşeyler değişiyor Türk futbolunda gözle görülür bir değişim bu. Yeri geldi İstanbulspor,Gençlerbirliği,Gaziantepspor zirveyi salladıalr ama bu salayış pek de plan program dahilinde olmadığı için ligin zirvesinde her sene bu takımları görmemiz de pek mümkün olmadı.
İlk planlı yapılanma örnekleri-ispanyaya baktığımızda plansız- Bülent Uygun un Sivasporu ile kendini gösterdi herkes bende dahil Sivasspor ne zaman yenilir üzerine fal açar olduk. Asıl konuda buydu sanırım Türk insanı pek alışık değil di mahşerin dört atlısı dışında bir takımı zirvede görmeye. Sivasspor istanbul takımlarını bir bir dize getiriyor üstüne üstlük oyun anlamında da gözle görülür bir farklılık yaratıyordu deplasmanlarda.Bülent Uygun mayası tutmuş gibi görünüyordu spor kamuoyu bir anda hiç yapmadığı bir şey yaparak Sivasspor sayfası hazırlattırdı editörlerine devrim inceden inceye kendini hissetiriyordu,bu rüzgar öylesine hızlı esmeye başlamıştı ki avrupa basını bile bu değişimin canlı tanıkları olmak için ülkemize gelip bizzat Sivassporun maçlarını yerinde izliyordu.-Çok az olmamız sorun değil, milyonlar bizimle olacak sözü sanırm bu satırlara biçilmiş kaftan bir anda yığınlar Sivassporlu oldu yarıştan erken kopan '' Ben Sivassporluyum'' diyebilecek kadar benimsemişti takımı. Herşey çok iyi gidiyordu ama toplumun bu pesimist havasındanmıdr yada spor kamuoyunun bir anda daha 5 hafta varken şampiyon ilan etmesindenmidir,devrim başlangıç aşamsında kalmıştı.
Bu deneme sonrası birde lügatımıza ''Gönüllerin Şampiyonu'' kelimesi girdi. Herşeyi yapmıştı kamuoyuna göre Sivasspor ama dış güçler, yok efendim yapmazlarcı yaklaşımlara olan inanç artarak büyüyordu taa ki Beşiktaş'ın Uefa elemelerinde Ukrayna'nın Methalis KHARKİW takımına 4 gollü mağlubiyetine dek. Bu yenilgi sonrası Beşiktaş T. direktörü Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş taki görevine son veriliyor aynı dönem de Bursaspor Sağlam a kapılarını açıyordu. Ne olduysa bunda sonra oldu ilk başlarda beklentileri Şampiyonluk olmayan Bursaspor Devrimin tamamlayıcısı olacaktı tarihler 17 Mayıs 2010 u gösterdiğinde.
Peki bu durumun hazırlayıcısı kimlerdi? Tabii ki dört büyük takım... plansız transferler ve içine girilen borç batağı daha önce şampiyonluk yaşamış bu dört takımı içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklemişti.Öyleki ''Dört Büyükler'' kadroalrından dönderdikleri futbolculara dahi ödeme yapan plansız,stratejisiz en önemlisi de istikrarsız aile şirketlerine dönüşüvermişlerdi.Bu tablo aslında bir fırsat alanı olmalıydı tabular yıkılacaksa bu dönemde olmalıydı ya şimdi ya hiç! Nitekim Bursaspor şampiyonluğunu ilan ettiğinde Fenerbahçe dışındaki diğer ''Büyükler'' yarıştan haftalar öncesinden kopmuştular.
Ardından gelen yıl Türk futbolu için ilginç bir hal aldı şuan içinde bulunduğumuz haftalarda Galatasaray yarıştan kopmuş Beşiktaş can çekişir,Fenerbahçe ise idare eder bir vaziyette bulunmaktalar.Klasik bir deyiş ama ''Lig uzun bir maraton'' nihayetinde neyin ne zman olacağı belli olmuyor ancak şu bir gerçek ki DEVRİM gelişme safhasını çoktan geçti.Sonuç aşaması ise diğer DÖRT BÜYÜKler için daha da sancılı olacak o kesin.
Bir Parantez de Trabzonspora açmak gerekli sanırım bu yaşıma kadar Fatih Terim in Galatasaray ı ile birlikte kazanmayı bu kadar arzulayan ve bu kadar göze hoş futbol oynayan takım görmedim Şenol Güneş gerçekten futbolu çok iyi biliyor ve gerçekten birşeyler ''Kalıcı '' olarak değişecekse bu Şenol hocanın sihirli dokunuşu ile olacaktır.Kayserispor için henüz çok erken ancak futbol anlamıyla biraz daha ofansif olmalılar çünkü artık ''Anadolu'' takımalrından beklenti büyük. FREESTYLE